Nükleer enerji, büyük ölçüde karbon emisyonu içermeyen enerji sağlarken iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynuyor. Ancak sanayileşmiş ülkelerin çoğunda nükleer santrallerin inşası, bütçelenen maliyetleri fazlasıyla aşma ve planlanandan yıllarca fazla çalışma eğilimleri nedeniyle son yıllarda tercih edilmiyordu.
NuScale’in küçük nükleer reaktör tesisi için mutsuz son
Küçük modüler reaktörler potansiyel olarak maliyetleri düşürmede ve güvenlik alanında önemli avantajlarla birlikte geliyor. Daha küçük boyutları, güç kaybı durumunda pasif soğutma sistemlerinin devreye girmesini kolaylaştırıyor ve bu sayede kritik sızmaların önüne geçilmesi mümkün oluyor. Ancak en temel faydası ise bu reaktörlerin merkezi bir tesiste inşa edilmesi ve daha sonra kurulacağı yere sevk edilebilmesi. Bu sayede hem ölçek ekonomisi işliyor hem de yeniden kullanılabilirlik artıyor.
Bununla birlikte ABD, bu yılın başlarında NuScale Power şirketi tarafından geliştirilen küçük, modüler nükleer santral için ilk tasarımı onaylamıştı. Idaho Ulusal Laboratuarı, ilk NuScale kurulumu olan Carbon Free Power Project'in inşasına yardımcı olmak için çalışacaktı. Plana göre ulusal laboratuar sahadaki ilk reaktörlerden birkaçının bakımını üstlenecek ve yakındaki bazı kamu kuruluşları da elektrik satın alacaktı.
Ancak yenilenebilir enerji fiyatlarının hızla düşmesiyle birlikte projenin ekonomi tarafındaki zemini kötüleşti. Bardağı taşıran son damla ise NuScale ve birincil kamu hizmeti ortağı Utah Associated Municipal Power Systems'in, projenin planlanan bir kontrol noktasında yeterli kamu hizmeti ortağına sahip olmadığını ve bu belirsizlik nedeniyle sonlandırılacağını duyurması oldu. Firmalar yaptıkları açıklamada, projenin dağıtıma devam etmek için yeterli aboneliğe sahip olmasının pek mümkün görünmediğini kabul etti. Bu vesileyle NuScale’in on yıl bitmeden herhangi bir ticari reaktör inşa edip edemeyeceği artık belirsiz.